DRAGONFLY ( Büyünün saf hali )
Günümüzde özel günlerde erkeğin partnerine verdiği en özel hediyedir.O sembolizmin altında yatan :
Yusufçuk aşktaki tutkuyu, bağlanmayı ve ne pahasına olursa olsun vazgeçmemeyi anlatır. Yusufçuk kuşları çift olarak en sadık kuşlardır. Fakat yusufçuk kuşlarından dişi olan, çiftleştiği erkeğin kafasını koparıp yer. Yusufçuk kuşlarının erkeği için ne kadar da sadık bir aşk öyle değil mi? Ateşe aşık yusufçuk, aşkı uğruna bile bile kendini ateşe atar.
Ateş gökyüzüne yükselirken, yusufçuk narin vücudu ile ateşin etrafında dans etmeye başlar, ateşle bir bütün olur. Tıpkı bir aşık gibi ateşe dokunmak, ona yakın olmak isteyen yusufçuk, onun bir parçası olmanın verdiği mutlulukla kendini sonsuz aşkının kollarına bırakır.
Amerikan yerlileri için yusufçuk böceği rüya taşıyıcıları olarak görülürlerdi. Eğer size bir yusufçuk böceği görünürse bir dilekte bulunursanız, bu gerçekleşecektir.
Kuzey Amerika'da birçok yerde yusufçuklar "sivrisinek avcıları" olarak adlandırılırlar.
Bir yusufçuk böceğinin yumurtadan ölümüne yaşam süresi 6 ay ile 7 yıl arasında değişebilir.
Yine Kuzey Amerika’da yusufçuk böceklerinin yılandan korkmaması hatta onların başı üstüne konması, onların yılanlara büyü yapan böcekler olduğu efsanesini yaymıştır.
Meksika’da yusufçuklar kurnazlığı, güçlü olmayı ve cesareti sembolize ederler.
Yine mısır püsküllerinde gözüktüğünde bunun yazın gelişini haber verdiğine inanırlar.
Bunun ile birlikte insanlar Avrupa kültüründe yusufçuk için peki iyi düşüncelere sahip değildirler. Etrafta yusufçuğun görülmesi zarar ve trajedinin yaklaşmakta olduğunun işareti sayılır.
Romanya kültüründe (Dragon) kelimesi ejderha, şeytan olarak nitelendiğinden yusufçuklar için ejder-sinek benzetmesi yapılmaktadır. Etrafta olmasının insanlar için kötü etkileri olduğuna inanılır.
Suda ve çevresinde yaşadığından dolayı yusufçuk için "su perisi" ve "su ruhu" gibi isimleri de kullanılmaktadır. Birçok Avrupalı efsaneye göre, bir atın yusufçuğa dönüştüğü anlatıldığından, "altın at" ve "küçük at" gibi atlarla ilgili isimler atanır.
Ancak yusufçuğun en güçlü efsanelere sahip olduğu ülke Japonya'dır. Yusufçuk, "yenilmez böcek" olarak bu ülkenin amblemi iken, Japonya'nın en eski isimlerinden biri Dragonfly (yusufçuk) Adası'ydı. 17. yüzyılda Japon savaşçıları, kendilerine güç ve koruma getirdiğine inandıkları için yusufçuk motifleriyle maskelerini süslerlerdi.
Japonlar, yusufçukların bir servet getirdiğine inanırlar. Folklorlarının çoğunda, yusufçuk tarafından verilen armağanlar vardır.
Kırmızı yusufçuklar, Japonya'nın sonbahar aylarında bol miktarda bulunur. En nadir bazı yusufçuklarda orada bulunurlar.
Budistler için Ruhaniyet Ataları olarak bilinen bir tarihte çok sayıda yusufçuk çevrede görünür ve yusufçuklar, ataların ruhlarının geri döndüğü kanatlı yerler olarak düşünülür. Ağustos ayındaki bu tarih, budistlerin en kutsal günü olarak kabul edilir.
Dünyanın genelinde ise yusufçukların ebedi dünyadan mesaj getiren canlılar olduğuna inanılan genel bir inanış vardır.
Bunun başlangıç kaynağı ise yusufçukların dinozorlardan dahi eski bir geçmişe sahip olmasıdır. Böceklerin en yaşlısı olarak ta ayrı bir saygı görmektedirler. Parlak kanatlarında diğer böceklerde olmayan bir sihir taşıdığına inanılır. Yusufçuklar, bize her göründüğünde ebedi dünyadan bir mesaj getirdiğine inanmaktayız.
Yusufçuklar halen bizim için ebedi dünyadan mesajlar almaya devam ediyor. İnsanlığın duygusal yaralarını iyileştirmesi ve kalpten yaşamaya dönmesi için bize mesajlar getiriyorlar.
Yusufçuk efsanesi insanlar inanmaya devam ettikçe yaşama devam edecek
Yorumlar
Yorum Gönder